Sayfalar

YAŞAM

Haziran 2017




“Yaşam tanrıdır, çünkü aklın edimi yaşamdır ve tanrı bu edimin ta kendisidir.”


Felsefe tarihinin en tartışmalı tanımlarından birinde Aristoteles işte böyle der. Ona göre insan insan oluşuna bakıp sadece insana özgü şeylerle, ölümlü olduğuna bakıp sadece ölümlülerle ilgili olan konularla uğraşmasını öğütleyenlere kulak asmamalıdır, aksine kendisini olabildiğince ölümsüzleştirmeli, sahip olduğu en üstün ilkeye, yaşamın tanrısal (θεῖος) biçimine, zamansız ve uzamsız o sonsuz dinginlik örneğine uygun yaşayabilmek için elinden gelen her şeyi yapmalıdır. Beslenme, büyüme, çürüme bitkilerle ortak, duyusallık ve devinim hayvanlarla, akletmek ise sadece tanrıyla. Bu durumda insanın ereği önündedir: ölümsüzleşme. Ancak duyulara göre biçimlenen yaşam değil, akla göre biçimlenen âsude bir yaşam, sadece canlılık değil bu yüzden, evrende tanrıca olarak adlandırılmayı hakeden bir etkinlik de, başka bir yaşam, bir akıl yaşamı, zoe kadar bios, yaşamdan çok yaşam tarzı, eğer hakkını verirsen ey talib, tamıtamına bir ezeli-ebedi sükûnet.


*Ot Dergi


Facebook



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder