Sayfalar

KAOS

Ocak 2017



Devinim yaşamın özüdür: devinim, yani değişim, gelişim, dönüşüm, kısaca bitimsiz bir oluş ve bozuluş, eskilerin deyişiyle kevn u fesad ya da hark u iltiyam. Evrenin ve insanın yaşamını bu varoluş-yokoluş, bu doğum-ölüm karşıtlığı içinde kavramak kolaydır, çünkü geçiciliği kavramak kolaydır, ne ki zorluk, asıl bu sürekliliğin içinde yer alan düzenleyici 
ilkenin: bilincin yoğa gidişini kabullenmekte; tüm diriliği içinde yaşarken en nihayet bir yaprak gibi zamanla sararıp solmayı içimize sindirmekte.

Bilinç daima ölümsüzlüğünü onamak ister; olduğu halde bozulmayan, doğduğu halde ölmeyen bir şeylerin varlığına inanmak ister; geçiciliğini, yani yoğa gidişini ne yapıp edip yadsımak ister. Bakılsa görülür, ihtiyar’ın tam da aksine, Türkçe’de yaşlı sözcüğü bile, güya yaş olanı, taze olanı, her daim diri olanı betimler, çünkü insanoğlu zevali bir türlü kabullenmek istemez: belirsizliği, yani kaosu.

Devinimin bir ölçüsü, bir düzeni olduğuna inanan bilinç, düzenli bir evrenin içinde kendini daha güven içinde duyumsar; tüm oluş ve bozuluşa karşın yine de evrenin ruhunun yoğa gidişten âzade (ἄφθαρτος), insan ruhununsa ölümsüz (αθάνατος) olduğuna inanmaktan kendini alamaz, çünkü kozmos’u onayladıkça kaos’tan uzaklaştığını düşünür; oysa yaşamın görünüşü ne denli kozmetik ise, irfanî özü o denli kaotiktir, çünkü kaos “zeval”deki kemaldir.

* Ot Dergisi


Facebook









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder