Sayfalar

YEDİUYUYANLARIN DİLİNDEN (II)

Ekim 2015


 



Sahipleneni az diye hakikate hürmet etmekten vaz mı geçeceğiz?
* * *
- Biz hakikati nasıl görelim, üzerinde örtü var?
- Düşünmek demek karanlıkta görmek demek, örtü hakikatin üzerinde değil, gözlerinde.
* * *
Hiç tereddüt etme, Cenab-ı Hak sadece fillerin, kurtların, çakalların değil, karıncaların, arıların, kuşların da rabbidir
* * *
Öğrenilmiş hakikatlerin hakikat olup olmadığından kuşku duymaktır irfan.
* * *
Kuşkulanmak kuş gibi ürkek olmak demek. Ürkeklik düşünmenin haysiyeti, hakikatin kefareti, ilim-irfanınsa en has alameti.
* * *
Dikenlerden, ısırganlardan şikayeti bırak da yürü, ne istediğini bilen adamın önünden tüm âlem çekilir.
* * *
İnsanlar ancak büyük korkular aracılığıyla eşitlenirler, demek ki sürüye katılmak istemiyorsan korkmayacaksın!
* * *
Kurt sürüden ayrılanı kapar, ayrı olanı değil.
* * *
İnsanlardan beklentiyi azaltmak demek dertleri azaltmak demektir. Beklenti demek dert demektir çünkü.
* * *
Seni senden uzaklaştıran ne varsa ondan uzaklaş!
* * *
Çevresindekiler azaldıkça değil, kalabalıklaştıkça yalnızlaşır insan.
* * *
Putlarını terket, çünkü hepsi bir gün seni terkedecekler. Sen seni terketmeyecek olanı ara, ama öfke içinde değil, şefkatle.
* * *
Hakikatle yüzleşmedikçe geç kaldığını anlayamazsın.
* * *
Farkında mısın, zaman geçiyor, sen geçiyorsun, hakikat geçiyor.
* * *
Pişman olabileceği denli eylemlerinin sonuçlarıyla karşılaşma olanağı bulamayan kişinin irfanı olmaz, çünkü irfan yıkımın idrakiyle oluşur.
* * *
Olan olmalıydı. (Pişmanlığı bırak!)
Olacak olan olur. (Kuruntu yapma!)
O halde olan olur. (Telaş etme!)
* * *
Kimse kimseyi inanmadığına inandıramaz.
* * *
İnsan yaşarken değil, yaşadıklarını yorumlarken akla ihtiyaç duyar.
* * *
Yaşamın gizemi yalın oluşundadır; bu yalınlığı din kutsar, bilim sınırlar, sanat betimler, felsefe yorumlar.
* * *
Yarım kalmışlık yaşamın özüdür, telafi edilemez.
* * *
Üzülme, âlem senin kusur ve eksikliklerinle tamamlanıyor.
* * *
Aşk namus ister, haysiyet ister, ama unutma ey talib, aşk her şeyden evvel Leyla’ya evet değil, hayır demiş olmayı ister.
* * *
Sahip olmadığın şeyi terkedemezsin!
* * *
Kendisine bir neden, bir anlam icad etmedikçe, insan, varoluşun ödül mü, ceza mı olduğu sorusuna yanıt veremez.
* * *
Aptalsa insan yaşama daha kolay anlam verir.
* * *
Anlamak kendini ötekinin yerine koyman demek. Ne ki o yer ötekinde değil sende, gönlünde. Anlamak işte o yeri kendi gönlünde bulman demek.
* * *
Anlamak için önce durmalısın!
Episteme (yun.)
Understanding (ing.)
Verstehen (alm.)
Vakafe (ar.) gibi anlama'nın kökü hep durmak'tır.
* * *
Durmazsan ne huzur bulabilirsin, ne sükûn!
huzur ve sükûn sözcüklerinin kök-anlamı ‘durmak’tır:
Hazır ol (Dur!)
Sakin ol (Dur!)
* * *
İrfanın özüdür tevbe. Eksiklerini, yetersizliklerini, günahlarını kibirle örtmeye alışmış zekâlar nezdinde suçlu hep başkalarıdır.
* * *
Aklını özgürlüğe kavuşturmadıkça kula kulluktan kurtulamazsın!
* * *
Çekişmenin aksine rıza ve teslimiyette tuhaf bir kudret vardır, sırf karşı koymadığı için ateş İbrahimi yakmaz, bıçak İsmaili kesmez.
* * *
Adam olmanın sermayesi hüzündür.
* * *
Şımardıysan, artık başka bir düşmana ihtiyacın kalmamış demektir.
* * *
- Kibir ve şımarıklığın şifası kaybetmektir.
- Neyi?
- İnsanı ne şımartmışsa, onu: para, güzellik, şöhret, itibar, oy, vs.
* * *
Aklı olmayanın vicdanı olmaz.
* * *
Yaşamda öyle suçlar vardır ki kendileri zaten birer cezadır.
* * *
Tevbe etmek demek ayağa kalkmak demek, her düşüşünde yeniden ayağa kalkmak.
* * *
Küstahlık hakedilmemiş bir özgüvenin dışavurumudur.
* * *
Kendini meşgul edemeyeni başkaları işgal eder.
* * *
Bizi insan yapan hüzündür, çünkü sadece hüzünle en saklı yanımız ortaya çıkar: insan yanımız.
* * *
İnsanın yazgısı böyle, kendisiyle hep karanlıkta karşılaşır.
* * *
Dünyayı karşıma alamam, daima içindeyim.
İnsanı da karşıma alamam, daima içimde.


Karşıma aldığım bir tek “sen”sin, sensizim çünkü.



*Ot Dergisi, Yediuyuyanların Dilinden (II), Ekim 2015



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder