Kasım 2015
Şımarma,
akşamı olan bir günsün sen!
* * *
Bağışlamak
unutmaktır, unutmaksa vazgeçmek, suçtan ve suçludan: geçmişten. Lâkin vazgeçmek
mangal gibi değil, su gibi yürek ister.
* * *
Başkalarını
suçladıkça aynanın senden uzaklaştığını farketmiyor musun?
* * *
Dünyayı
bir tek kendinden ibaret zanneden, sözcüklerin de bir tek anlamı olduğunu
zanneder.
* * *
İnsan
inanabileceği gerçek-dışılıkları inanamayacağı gerçeklere yeğler.
* * *
Zayıf
zekaların bir konu üzerinde yeniden düşünebilme becerisi yoktur, bu nedenle
dogmatik olmaları kaçınılmazdır.
* * *
Geçmişi
yüceltmek, şimdi'nin hakkını veremeyenin tesellisi.
* * *
Hakikat
hep mahcub’dur, hep perdeli. Nezaket ve zarafetten mahrum olanların hakikatten
de mahrum olmaları kaçınılmazdır bu yüzden.
* * *
Çekiç
olmayagörsün insanoğlu, tüm dünyayı çivilerden ibaret görür.
* * *
Ne
günlere geldik, zavallı millet rahmetten, şefkatten, nezaketten, zarafetten
iğrenir olmuş. Zamane dindarlığı kinden besleniyor sanki.
* * *
Kendini
bağışlama alışkanlığından kurtul!
* * *
Daha iyi bir yarını düşlemeksizin kimse bugünü
yıkmayı göze alamaz.
* * *
Tecrübe
etmediğin hakikatleri savunmanı anlayabilirim, anlayamadığım, idrak bile
etmediğin sözde günahların düşmanı olman!
* * *
Özgürlük hep efendilerden çok köleleri tedirgin
etmiştir.
* * *
Devlet:
Düşünme, vergini öde!
Ordu:
Düşünme, eğitimini yap!
Din:
Düşünme, inan! [Kant]
Ahlak:
Düşünme, uygula!
Siyaset:
Düşünme, destekle!
Felsefe:
Önce düşün, sonra yap!
* * *
Doğa
toprağın üzerinde nazlı nazlı gözlerini açarken, insan inadına betonun içinde
uyumaya devam ediyor.
* * *
Türkiye elbette değişecek, kalkınacak, güçlenecek
ama kültür ve vicdanın aldığı telafi edilemez hasarlar da hafızalarda hep saklı
kalacak.
* * *
Hak
gelecek nesillere sabır ihsan eylesin, korkarım ki bu gidişle tek işleri
memleketi asfalt-beton görgüsüzlüğünden arındırmak olacak.
* * *
Yoksunu
bulunduğumuz irfan, talibine ne kazandırır?
Önce
letafet.
Sonra
nezaket.
En
son zarafet.
* * *
Kendisine
hürmet etmedikçe bir nesnedeki ‘güzelliği’ göremezsin.
* * *
Bir
şeyi güzel bulmak başka, güzeli bulmak daha başka! İlkinde yanılabilirsin ama
ikincisinde asla!
* * *
Bil
ki nezaket başkasını rahatsız etmemek değil, asıl başkası için rahatsızlık
duymaktır.
* * *
İnsanlık sözcüğü iki
anlama gelir:
a.
insanın özü
b.
nezaket
Bilmeli
ki ikincisi yoksa, ilki de yok demektir.
* * *
İçtenlik
ile nezaket birleşmedikçe zarafet, yetenek
ile çaba birleşmedikçe marifet
meydana gelmez.
* * *
Ülkemizde
her şey genişliyor ve büyüyor: bilgi, inanç, güç, servet, yollar, binalar,
kalabalıklar. Ne tuhaf, küçülen bir tek insan!
* * *
Aldanış,
insanın en büyük ihtiyacı.
* * *
Kapitalizm
seni betona gömüyor ey talib farkında bile değilsin, hem de bu sefer sarığıyla,
cübbesiyle, seccadesiyle.
* * *
Tercihini
yap:
Şöhret: halkın sana
verdiği değer
İtibar: seçkinlerin
sana verdiği değer
Haysiyet: senin sana
verdiğin değer
* * *
Ters
düşme hakkını kullanmaktan çekinme:
İktidara
karşı.
Halka
karşı.
Kendine
karşı.
* * *
Değerli
bir şeyini kaybetmedikçe asla irfan sahibi olamazsın!
* * *
Kalabalıkların
ortasında ısrarla kendi kendine konuşmaya çabalamanın adıdır irfan.
* * *
İnsan bazen sırf kendisi olmaktan bile yorulur.
* * *
Yalnızlık
bazen şifadır.
* * *
İdrakine
varılmamış bir yalnızlık hakkında konuşabilirsin ama yalnızlığının idrakine
varırsan sükût etmekten başka çaren kalmaz.
* * *
Tek
başına olaydım bir çaresini bulurdum hüznün, ne ki yalnızım.
* * *
Yorgunluk
yalnızlığını idrak etmesine izin vermez insanın, yanısıra bir de gül çayı,
kaparsan gözlerini, elveda bile diyemezsin.
* * *
Bu işler böyle gelmiş böyle gitmez, masalına
inanabilmeyi ne çok isterdim.
* * *
En
güzelin en çirkine dönüşebildiğini görebilecek kadar uzun yaşamakmış yazgım.
* * *
Tanrı’ya inanan adam olmak kolay, asıl zorluk,
Tanrı’nın inanacağı adam olmakta.
*Ot Dergisi, Şimdi, Kasım 2015
Takip et: @ducane

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder